Ana Sayfa Blog Sayfa 99

ANKEP 300 mg Film Kaplı Tablet, nedir, ne işe yarar, yan etkileri, nasıl kullanılır

 

Endikasyon Bilgisi :

Antipsikotik bir madde olan Ketiapin adlı etken maddeyi içinde bulunduran ANKEP 300 mg Film Kaplı Tablet, beyindeki bazı kimyasalların etkilerini değiştirerek ruhsal bozuklukların düzeltilmesine yardımcı olur. ANKEP tablet, uykusuzluk, şiddetli gerginlik, depresyon, halsizlik, karamsarlık, suçluluk duygusu, duygudurum bozuklukları (bipolar bozukluk) ile zihin karışıklığı ve yetenek kaybı, koku hissi, halüsinasyon görme, dış çevre ile ilişkiyi kesme, gerçeklerden uzaklaşma durumlarında (şizofrenide) tedavi amaçlı kullanılır.

 ANKEP 300 mg Film Kaplı Tablet Hakkında Bilinmesi Gereken Hususlar :

  1. ANKEP 300 mg, şizofreni hastalığının tedavisinde ve  bipolar bozukluk eşliğinde görülen majör depresif atakların tedavisinde; geçmişte ketiapin ile tedavi görmüş ve tedaviye cevap vermiş bipolar bozukluk rahatsızlığı olan kişilerde manik veya depresif atakların tekrarlarını önlemede kullanılır.
  2. ANKEP’in içindeki etken maddeye (ketiapine) ve ilacın içindeki diğer maddelere karşı geçmişte bir reaksiyon olduysa; bu ilacı kullanmayınız.
  3. Bunama ile ilgili  rahatsızlıkları olan ileri yaştaki hastalarda kullanılmaz. Çünkü yaşlılarda ANKEP kullanımı  ani ölüm, inme ve kalp yetmezliği gibi sonuçları beraberinde getirebilir.
  4. ANKEP ile tedaviye başladıktan sonra kendinizi iyi hissetseniz bile ilacın kullanımını hekime sormadan kesmeyiniz ve doz atlaması yapmayınız. ilacın aniden bırakılması ile uykusuzluk, mide bulantısı, kusma, ishal, huzursuz hissetme, başağrısı, baş dönmesi gelişebilir. Bu sebeple hekim tavsiyesiyle 1-2 haftalık sürede azaltılarak bırakılması tavsiye edilir.
  5.  Antidepresanlarla tedavi görenlerde başta 24 yaşın altındaki hastalardaki kullanımlarının intihar düşünce ve davranışlarını arttırma ihtimaline karşı, tedaviye başladıktan en az 1-2 hafta süresince  hastanın gerek ailesi gerekse hekim tarafından yakinen izlenmesi gerekmektedir.
  6. Yüksek tansiyon; kalp ritm bozukluğu; geçmişte kalp krizi veya felç öyküsü;  prostat büyümesi ve idrar yapma problemi;  göz tansiyonu hastalığı;  kemik iliği hastalığı; aile geçmişinde veya kişisel şeker hastalığı; nöbetler ve epilepsi; karaciğer hastalığı  ve böbrek hastalığı durumlarından herhangi biri var ise; ANKEP kullanmadan önce hekiminizle bunlar hakkında konuşunuz ve kullandığınız ilaçları eksiksiz bildirinz.
  7. Eğer şeker hastası iseniz; ANKEP ile tedavi görürken kan şekerinizin yükselmesine sebep olabileceği ihtimaline karşı, şekerinizi düzenli aralıklarla kontrol ettiriniz. Eğer susama isteği, idrar yapımında artış, aşırı açlık, halsizlik gibi kan şekerinizin yükseldiğini işaret eden belirtiler var ise ; hekiminize başvurunuz.
  8. ANKEP, düşünce ve reaksiyonlarınızı bozabilecek yan etkilere sahip olduğundan, makine veya araba kullanmak gibi dinç ve uyanık olmayı gerektiren işlerden uzak durunuz.
  9. İlacın etki mekanizmasını bozabileceğinden ANKEP kullanırken; greyfurt yemeyiniz. ve suyu tüketmeyiniz.
  10. ANKEP ile tedaviniz süresince kesinlikle alkol kullanmayınız. . Alkol ilacın yan etkisi olan baş dönmesi ve uyuşukluk halini daha da arttırabilir.
  11. Hamilelik dönemindeyseniz ya da hamile kalmak istiyorsanız ANKEP tableti kullanmadan önce hekiminize bunu söyleyiniz. Hamilelik döneminde kullanımı doğmamış bebek için zararlıdır. Emziren anneler ANKEP tablet ile tedavi olduğu sürece bebek emzirilmemelidir.

 ANKEP 300 mg Film Kaplı Tablet’in Kullanım Şekli :

  1. Hekiminiz ANKEP  ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Tedavi süresince mutlaka hekiminizin direktiflerine uyunuz. Yanlış kullanım ve talimat dışı uygulamalar hastalığın seyrini olumsuz etkiler, sağlığınıza zarar verir.
  2. İlacınızın her dozunu bir bardak dolusu su ile beraber içiniz. ANKEP, yemek öncesi veya tok karnına yutulabilir.
  3. Şizofreni için günlük tavsiye edilen  ANKEP dozu : Günde 2 kere olmak üzere 1. gün 50 mg Ketiapin; 2. gün 100 mg ketiapin, 3. gün 200 mg ketiapin, 4. gün 300 mg ketiapin olarak kullanılır. 4. günden sonra doz, mutat etkili doz sınırları olan günde 300-450 mg arasında kalacak şekilde titre edilmelidir. Doz  hastanın durumuna bağlı olarak günde 150 ila 750 mg ketiapin arasında değişebilir.
  4. Bipolar bozukluğa eşlik eden orta-ileri derece mani atakların tedavisi için günlük tavsiye edilen ANKEP dozu:  Günde 2 kere olmak üzere 1. gün 100 mg Ketiapin; 2. gün 200 mg ketiapin, 3. gün 300 mg ketiapin, 4. gün 400 mg ketiapin şeklinde kullanılır.Dozun 6. günde 800 mg’a çıkarılması için yapılacak ayarlamalarda günlük artışlar 200 mg’ı geçmemelidir. Hastanın klinik cevabına ve toleransına bağlı olarak doz, günlük 200 mg ila 800 mg arasında değişebilir. Mutat etkili doz aralığı günde 400-800 mg ketiapin arasında olmalıdır.
  5. Bipolar bozukluktaki depresif atakların tedavisi için günlük tavsiye edilen ANKEP dozu: günde 1 kere  (Gece yatmadan önce).Tedavinin ilk 4 gününde alınacak günlük toplam dozlar 1. gün 50 mg, 2. gün 100 mg, 3.gün 200 mg ve 4. gün 300 mg’dır.  Tavsiye edilen günlük doz miktarı 300 mg ketiapindir. Klinik çalışmalarda 300 mg grubuna kıyasla 600 mg grubunda ilave yarar  elde edilmemiştir. 600 mg’dan bireysel olarak fayda sağlanabilir. Bipolar bozukluk tedavisinde 300 mg’ın üzerindeki dozlara uzman hekim gözetiminde başlanmalıdır. Klinik çalışmalar, hastalarda bireysel olarak tolerans konusunda endişe olması durumunda, dozun minimum 200 mg’a kadar düşürülmesinin değerlendirilebileceğini göstermektedir.
  6. Bipolar bozuklukta nükslerin önlenmesi tedavisinde günlük tavsiye edilen ANKEP dozu:  Bipolar bozukluğun akut tedavisinde, ANKEP‘e cevap vermiş hastalarda, bipolar bozukluğun manik, karma veya depresif ataklardaki rekürrenslerinin önlenmesi için, aynı dozda ANKEP‘e devam edilmelidir. ANKEP dozu, her bir hastanın klinik cevabına ve toleransına bağlı olarak günde iki kez 300 mg -800 mg ketiapin/gün’lük doz aralığında değişebilir. İdame tedavide en düşük etkin dozun uygulanması önemlidir.

 ANKEP 300 mg Film Kaplı Tablet’in Olası Yan Etkileri

  1. ANKEP kullandıktan sonra karın ağrısı, nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde, dudaklarda, dilde ve boğazda şişme (alerjik reaksiyon) gibi bir durumda tıbbi destek almak için hiç vakit kaybetmeden hekime haber veriniz ve bir sağlık kurumuna müracaat ediniz.
  2. Uyuklama (tedavi başlangıcında görülebilir), baş dönmesi, göz kararması, normal olmayan kas hareketleri, ağız kuruluğu, yorgunluk hali, nezle, halsizlik, kabızlık, hazımsızlık, kalp atışlarında hızlılık , çarpıntı, iştahta artış ve kilo alma; ANKEP ‘in en yaygın görülen yan etkileridir.

İlaç Etken Maddesi: Ketiapin fumarat’dır.
İlaç Marka İsmi:  ANKEP 300 mg Film Kaplı Tablet
İlacın farmakoterapötik grubu ve ATC kodu: Antipsikotikler; Diazepinler, oksazepinler, tiazepinler- NO5A H04

ANKEP 300 mg film kaplı tablet prospektüsü, kullanma talimatı, kısa ürün bilgisi

1.ANKEP nedir ve ne için kullanılır ?
2.ANKEP ‘i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3.ANKEP nasıl kullanılır?
4.ANKEP’in Olası yan etkileri nelerdir ?
5.ANKEP’in saklanması

ANKEP 400 mg Film Kaplı Tablet, nedir, ne işe yarar, yan etkileri,nasıl kullanılır

 

Endikasyon Bilgisi :

Antipsikotik bir madde olan Ketiapin adlı etken maddeyi içinde bulunduran ANKEP 400 mg Film Kaplı Tablet, beyindeki bazı kimyasalların etkilerini değiştirerek ruhsal bozuklukların düzeltilmesine yardımcı olur. ANKEP tablet, uykusuzluk, şiddetli gerginlik, depresyon, halsizlik, karamsarlık, suçluluk duygusu, duygudurum bozuklukları (bipolar bozukluk) ile zihin karışıklığı ve yetenek kaybı, koku hissi, halüsinasyon görme, dış çevre ile ilişkiyi kesme, gerçeklerden uzaklaşma durumlarında (şizofrenide) tedavi amaçlı kullanılır.

 ANKEP 400 mg Film Kaplı Tablet Hakkında Bilinmesi Gereken Hususlar :

  1. ANKEP 400 mg, şizofreni hastalığının tedavisinde ve  bipolar bozukluk eşliğinde görülen majör depresif atakların tedavisinde; geçmişte ketiapin ile tedavi görmüş ve tedaviye cevap vermiş bipolar bozukluk rahatsızlığı olan kişilerde manik veya depresif atakların tekrarlarını önlemede kullanılır.
  2. ANKEP’in içindeki etken maddeye (ketiapine) ve ilacın içindeki diğer maddelere karşı geçmişte bir reaksiyon olduysa; bu ilacı kullanmayınız.
  3. Bunama ile ilgili  rahatsızlıkları olan ileri yaştaki hastalarda kullanılmaz. Çünkü yaşlılarda ANKEP kullanımı  ani ölüm, inme ve kalp yetmezliği gibi sonuçları beraberinde getirebilir.
  4. ANKEP ile tedaviye başladıktan sonra kendinizi iyi hissetseniz bile ilacın kullanımını hekime sormadan kesmeyiniz ve doz atlaması yapmayınız. ilacın aniden bırakılması ile uykusuzluk, mide bulantısı, kusma, ishal, huzursuz hissetme, başağrısı, baş dönmesi gelişebilir. Bu sebeple hekim tavsiyesiyle 1-2 haftalık sürede azaltılarak bırakılması tavsiye edilir.
  5.  Antidepresanlarla tedavi görenlerde başta 24 yaşın altındaki hastalardaki kullanımlarının intihar düşünce ve davranışlarını arttırma ihtimaline karşı, tedaviye başladıktan en az 1-2 hafta süresince  hastanın gerek ailesi gerekse hekim tarafından yakinen izlenmesi gerekmektedir.
  6. Yüksek tansiyon; kalp ritm bozukluğu; geçmişte kalp krizi veya felç öyküsü;  prostat büyümesi ve idrar yapma problemi;  göz tansiyonu hastalığı;  kemik iliği hastalığı; aile geçmişinde veya kişisel şeker hastalığı; nöbetler ve epilepsi; karaciğer hastalığı  ve böbrek hastalığı durumlarından herhangi biri var ise; ANKEP kullanmadan önce hekiminizle bunlar hakkında konuşunuz ve kullandığınız ilaçları eksiksiz bildirinz.
  7. Eğer şeker hastası iseniz; ANKEP ile tedavi görürken kan şekerinizin yükselmesine sebep olabileceği ihtimaline karşı, şekerinizi düzenli aralıklarla kontrol ettiriniz. Eğer susama isteği, idrar yapımında artış, aşırı açlık, halsizlik gibi kan şekerinizin yükseldiğini işaret eden belirtiler var ise ; hekiminize başvurunuz.
  8. ANKEP, düşünce ve reaksiyonlarınızı bozabilecek yan etkilere sahip olduğundan, makine veya araba kullanmak gibi dinç ve uyanık olmayı gerektiren işlerden uzak durunuz.
  9. İlacın etki mekanizmasını bozabileceğinden ANKEP kullanırken; greyfurt yemeyiniz. ve suyu tüketmeyiniz.
  10. ANKEP ile tedaviniz süresince kesinlikle alkol kullanmayınız. . Alkol ilacın yan etkisi olan baş dönmesi ve uyuşukluk halini daha da arttırabilir.
  11. Hamilelik dönemindeyseniz ya da hamile kalmak istiyorsanız ANKEP tableti kullanmadan önce hekiminize bunu söyleyiniz. Hamilelik döneminde kullanımı doğmamış bebek için zararlıdır. Emziren anneler ANKEP tablet ile tedavi olduğu sürece bebek emzirilmemelidir.

 ANKEP 400 mg Film Kaplı Tablet’in Kullanım Şekli :

  1. Hekiminiz ANKEP  ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Tedavi süresince mutlaka hekiminizin direktiflerine uyunuz. Yanlış kullanım ve talimat dışı uygulamalar hastalığın seyrini olumsuz etkiler, sağlığınıza zarar verir.
  2. İlacınızın her dozunu bir bardak dolusu su ile beraber içiniz. ANKEP, yemek öncesi veya tok karnına yutulabilir.
  3. Şizofreni için günlük tavsiye edilen  ANKEP dozu : Günde 2 kere olmak üzere 1. gün 50 mg Ketiapin; 2. gün 100 mg ketiapin, 3. gün 200 mg ketiapin, 4. gün 300 mg ketiapin olarak kullanılır. 4. günden sonra doz, mutat etkili doz sınırları olan günde 300-450 mg arasında kalacak şekilde titre edilmelidir. Doz  hastanın durumuna bağlı olarak günde 150 ila 750 mg ketiapin arasında değişebilir.
  4. Bipolar bozukluğa eşlik eden orta-ileri derece mani atakların tedavisi için günlük tavsiye edilen ANKEP dozu:  Günde 2 kere olmak üzere 1. gün 100 mg Ketiapin; 2. gün 200 mg ketiapin, 3. gün 300 mg ketiapin, 4. gün 400 mg ketiapin şeklinde kullanılır.Dozun 6. günde 800 mg’a çıkarılması için yapılacak ayarlamalarda günlük artışlar 200 mg’ı geçmemelidir. Hastanın klinik cevabına ve toleransına bağlı olarak doz, günlük 200 mg ila 800 mg arasında değişebilir. Mutat etkili doz aralığı günde 400-800 mg ketiapin arasında olmalıdır.
  5. Bipolar bozukluktaki depresif atakların tedavisi için günlük tavsiye edilen ANKEP dozu: günde 1 kere  (Gece yatmadan önce).Tedavinin ilk 4 gününde alınacak günlük toplam dozlar 1. gün 50 mg, 2. gün 100 mg, 3.gün 200 mg ve 4. gün 300 mg’dır.  Tavsiye edilen günlük doz miktarı 300 mg ketiapindir. Klinik çalışmalarda 300 mg grubuna kıyasla 600 mg grubunda ilave yarar  elde edilmemiştir. 600 mg’dan bireysel olarak fayda sağlanabilir. Bipolar bozukluk tedavisinde 300 mg’ın üzerindeki dozlara uzman hekim gözetiminde başlanmalıdır. Klinik çalışmalar, hastalarda bireysel olarak tolerans konusunda endişe olması durumunda, dozun minimum 200 mg’a kadar düşürülmesinin değerlendirilebileceğini göstermektedir.
  6. Bipolar bozuklukta nükslerin önlenmesi tedavisinde günlük tavsiye edilen ANKEP dozu:  Bipolar bozukluğun akut tedavisinde, ANKEP‘e cevap vermiş hastalarda, bipolar bozukluğun manik, karma veya depresif ataklardaki rekürrenslerinin önlenmesi için, aynı dozda ANKEP‘e devam edilmelidir. ANKEP dozu, her bir hastanın klinik cevabına ve toleransına bağlı olarak günde iki kez 300 mg -800 mg ketiapin/gün’lük doz aralığında değişebilir. İdame tedavide en düşük etkin dozun uygulanması önemlidir.

 ANKEP 400 mg Film Kaplı Tablet’in Olası Yan Etkileri

  1. ANKEP kullandıktan sonra karın ağrısı, nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde, dudaklarda, dilde ve boğazda şişme (alerjik reaksiyon) gibi bir durumda tıbbi destek almak için hiç vakit kaybetmeden hekime haber veriniz ve bir sağlık kurumuna müracaat ediniz.
  2. Uyuklama (tedavi başlangıcında görülebilir), baş dönmesi, göz kararması, normal olmayan kas hareketleri, ağız kuruluğu, yorgunluk hali, nezle, halsizlik, kabızlık, hazımsızlık, kalp atışlarında hızlılık , çarpıntı, iştahta artış ve kilo alma; ANKEP ‘in en yaygın görülen yan etkileridir.

İlaç Etken Maddesi: Ketiapin fumarat’dır.
İlaç Marka İsmi:  ANKEP 400 mg Film Kaplı Tablet
İlacın farmakoterapötik grubu ve ATC kodu: Antipsikotikler; Diazepinler, oksazepinler, tiazepinler- NO5A H04

ANKEP 400 mg film kaplı tablet prospektüsü, kullanma talimatı, kısa ürün bilgisi

1.ANKEP nedir ve ne için kullanılır ?
2.ANKEP ‘i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3.ANKEP nasıl kullanılır?
4.ANKEP’in Olası yan etkileri nelerdir ?
5.ANKEP’in saklanması

ANKEP 25 mg Film Tablet, nedir, ne işe yarar, yan etkileri, nasıl kullanılır

 

Endikasyon Bilgisi :

Antipsikotik bir madde olan Ketiapin adlı etken maddeyi içinde bulunduran ANKEP 25 mg Film Tablet, beyindeki bazı kimyasalların etkilerini değiştirerek ruhsal bozuklukların düzeltilmesine yardımcı olur. ANKEP tablet, uykusuzluk, şiddetli gerginlik, depresyon, halsizlik, karamsarlık, suçluluk duygusu, duygudurum bozuklukları (bipolar bozukluk) ile zihin karışıklığı ve yetenek kaybı, koku hissi, halüsinasyon görme, dış çevre ile ilişkiyi kesme, gerçeklerden uzaklaşma durumlarında (şizofrenide) tedavi amaçlı kullanılır.

 ANKEP 25 mg Film Tablet Hakkında Bilinmesi Gereken Hususlar :

  1. ANKEP 25 mg film tablet, şizofreni hastalığının tedavisinde ve  bipolar bozukluk eşliğinde görülen majör depresif atakların tedavisinde; geçmişte ketiapin ile tedavi görmüş ve tedaviye cevap vermiş bipolar bozukluk rahatsızlığı olan kişilerde manik veya depresif atakların tekrarlarını önlemede kullanılır.
  2. ANKEP’in içindeki etken maddeye (ketiapine) ve ilacın içindeki diğer maddelere karşı geçmişte bir reaksiyon olduysa; bu ilacı kullanmayınız.
  3. Bunama ile ilgili  rahatsızlıkları olan ileri yaştaki hastalarda kullanılmaz. Çünkü yaşlılarda ANKEP kullanımı  ani ölüm, inme ve kalp yetmezliği gibi sonuçları beraberinde getirebilir.
  4. ANKEP ile tedaviye başladıktan sonra kendinizi iyi hissetseniz bile ilacın kullanımını hekime sormadan kesmeyiniz ve doz atlaması yapmayınız. ilacın aniden bırakılması ile uykusuzluk, mide bulantısı, kusma, ishal, huzursuz hissetme, başağrısı, baş dönmesi gelişebilir. Bu sebeple hekim tavsiyesiyle 1-2 haftalık sürede azaltılarak bırakılması tavsiye edilir.
  5.  Antidepresanlarla tedavi görenlerde başta 24 yaşın altındaki hastalardaki kullanımlarının intihar düşünce ve davranışlarını arttırma ihtimaline karşı, tedaviye başladıktan en az 1-2 hafta süresince  hastanın gerek ailesi gerekse hekim tarafından yakinen izlenmesi gerekmektedir.
  6. Yüksek tansiyon; kalp ritm bozukluğu; geçmişte kalp krizi veya felç öyküsü;  prostat büyümesi ve idrar yapma problemi;  göz tansiyonu hastalığı;  kemik iliği hastalığı; aile geçmişinde veya kişisel şeker hastalığı; nöbetler ve epilepsi; karaciğer hastalığı  ve böbrek hastalığı durumlarından herhangi biri var ise; ANKEP kullanmadan önce hekiminizle bunlar hakkında konuşunuz ve kullandığınız ilaçları eksiksiz bildirinz.
  7. Eğer şeker hastası iseniz; ANKEP ile tedavi görürken kan şekerinizin yükselmesine sebep olabileceği ihtimaline karşı, şekerinizi düzenli aralıklarla kontrol ettiriniz. Eğer susama isteği, idrar yapımında artış, aşırı açlık, halsizlik gibi kan şekerinizin yükseldiğini işaret eden belirtiler var ise ; hekiminize başvurunuz.
  8. ANKEP, düşünce ve reaksiyonlarınızı bozabilecek yan etkilere sahip olduğundan, makine veya araba kullanmak gibi dinç ve uyanık olmayı gerektiren işlerden uzak durunuz.
  9. İlacın etki mekanizmasını bozabileceğinden ANKEP kullanırken; greyfurt yemeyiniz. ve suyu tüketmeyiniz.
  10. ANKEP ile tedaviniz süresince kesinlikle alkol kullanmayınız. . Alkol ilacın yan etkisi olan baş dönmesi ve uyuşukluk halini daha da arttırabilir.
  11. Hamilelik dönemindeyseniz ya da hamile kalmak istiyorsanız ANKEP tableti kullanmadan önce hekiminize bunu söyleyiniz. Hamilelik döneminde kullanımı doğmamış bebek için zararlıdır. Emziren anneler ANKEP tablet ile tedavi olduğu sürece bebek emzirilmemelidir.

 ANKEP 25 mg Film Tablet’in Kullanım Şekli :

  1. Hekiminiz ANKEP  ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Tedavi süresince mutlaka hekiminizin direktiflerine uyunuz. Yanlış kullanım ve talimat dışı uygulamalar hastalığın seyrini olumsuz etkiler, sağlığınıza zarar verir.
  2. İlacınızın her dozunu bir bardak dolusu su ile beraber içiniz. ANKEP, yemek öncesi veya tok karnına yutulabilir.
  3. Şizofreni için günlük tavsiye edilen  ANKEP dozu : Günde 2 kere olmak üzere 1. gün 50 mg Ketiapin; 2. gün 100 mg ketiapin, 3. gün 200 mg ketiapin, 4. gün 300 mg ketiapin olarak kullanılır. 4. günden sonra doz, mutat etkili doz sınırları olan günde 300-450 mg arasında kalacak şekilde titre edilmelidir. Doz  hastanın durumuna bağlı olarak günde 150 ila 750 mg ketiapin arasında değişebilir.
  4. Bipolar bozukluğa eşlik eden orta-ileri derece mani atakların tedavisi için günlük tavsiye edilen ANKEP dozu:  Günde 2 kere olmak üzere 1. gün 100 mg Ketiapin; 2. gün 200 mg ketiapin, 3. gün 300 mg ketiapin, 4. gün 400 mg ketiapin şeklinde kullanılır.Dozun 6. günde 800 mg’a çıkarılması için yapılacak ayarlamalarda günlük artışlar 200 mg’ı geçmemelidir. Hastanın klinik cevabına ve toleransına bağlı olarak doz, günlük 200 mg ila 800 mg arasında değişebilir. Mutat etkili doz aralığı günde 400-800 mg ketiapin arasında olmalıdır.
  5. Bipolar bozukluktaki depresif atakların tedavisi için günlük tavsiye edilen ANKEP dozu: günde 1 kere  (Gece yatmadan önce).Tedavinin ilk 4 gününde alınacak günlük toplam dozlar 1. gün 50 mg, 2. gün 100 mg, 3.gün 200 mg ve 4. gün 300 mg’dır.  Tavsiye edilen günlük doz miktarı 300 mg ketiapindir. Klinik çalışmalarda 300 mg grubuna kıyasla 600 mg grubunda ilave yarar  elde edilmemiştir. 600 mg’dan bireysel olarak fayda sağlanabilir. Bipolar bozukluk tedavisinde 300 mg’ın üzerindeki dozlara uzman hekim gözetiminde başlanmalıdır. Klinik çalışmalar, hastalarda bireysel olarak tolerans konusunda endişe olması durumunda, dozun minimum 200 mg’a kadar düşürülmesinin değerlendirilebileceğini göstermektedir.
  6. Bipolar bozuklukta nükslerin önlenmesi tedavisinde günlük tavsiye edilen ANKEP dozu:  Bipolar bozukluğun akut tedavisinde, ANKEP‘e cevap vermiş hastalarda, bipolar bozukluğun manik, karma veya depresif ataklardaki rekürrenslerinin önlenmesi için, aynı dozda ANKEP‘e devam edilmelidir. ANKEP dozu, her bir hastanın klinik cevabına ve toleransına bağlı olarak günde iki kez 300 mg -800 mg ketiapin/gün’lük doz aralığında değişebilir. İdame tedavide en düşük etkin dozun uygulanması önemlidir.

 ANKEP 25 mg Film Tablet’in Olası Yan Etkileri

  1. ANKEP kullandıktan sonra karın ağrısı, nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde, dudaklarda, dilde ve boğazda şişme (alerjik reaksiyon) gibi bir durumda tıbbi destek almak için hiç vakit kaybetmeden hekime haber veriniz ve bir sağlık kurumuna müracaat ediniz.
  2. Uyuklama (tedavi başlangıcında görülebilir), baş dönmesi, göz kararması, normal olmayan kas hareketleri, ağız kuruluğu, yorgunluk hali, nezle, halsizlik, kabızlık, hazımsızlık, kalp atışlarında hızlılık , çarpıntı, iştahta artış ve kilo alma; ANKEP ‘in en yaygın görülen yan etkileridir.

İlaç Etken Maddesi: Ketiapin fumarat’dır.
İlaç Marka İsmi:  ANKEP 25 mg Film Tablet
İlacın farmakoterapötik grubu ve ATC kodu: Antipsikotikler; Diazepinler, oksazepinler, tiazepinler- NO5A H04

ANKEP 25 mg film tablet prospektüsü, kullanma talimatı, kısa ürün bilgisi

Source link

Özel Giyinen Erkeğin Giyim Şekli Yelekli Takım Elbiseler

Erkeklerin her ortamda şık olmaları için daima tercih ettikleri takım elbise modellerinde birbirinden farklı noktalar bulunmaktadır. Çeşitli detaylarını göz önünde bulundurarak satın almak isteyeceğiniz takım elbiselerde yelekleri ön planda tutmak isteyebilirsiniz. Özel giyinen erkeklerin giyim şekli olan yelekli takım elbise modellerinde tavsiye edilen ürünlere hemen göz atabilirsiniz.

 

Şık olmak isteyen erkeklerin ceket kullanmak yerine yelekleri tercih ettikleri durumlarda renklerine, modellerine ve desenlerine göre seçimleri yaptığını görebilirsiniz. Takım elbise kullanmanız gereken yerlerde şık ve gösterişli hale gelebilmek için yelekleri tercih edebilirsiniz. Her ne kadar üzerinize tam olarak oturan bir ceketle dış ortamlarda daha şık olduğunuzu düşünseniz de, davetlerde veya iç mekanlarda yeleklerin bu görevi başarıyla tamamlayacağını görebilirsiniz.

 

Slim fit yelek kombinlerini oluşturmak isteyenlerin tavsiyelere göz atarak, hemen ürünleri sipariş edebilecekleri pek çok online alışveriş sitesi bulunmaktadır. Erkek giyimde öncü olan ünlü markaların koleksiyonlarında karşınıza çıkacak olan yelekli takımların gösterişli ve şık olması sizlere de cazip gelecektir. Büyük kampanyaları düzenleyen ve her müşterisini memnun etmeyi başaran sitelerden faydalanabilirsiniz.

 

Takım elbiselerde son zamanlarda en çok tercih edilen yeleklerin modellerini, desenlerini ve renklerini bulabilirsiniz. Kendinizi rahat ve özgür hissetmek istediğinizde, muhteşem bir havaya bürünebileceğiniz bu adımları atabilirsiniz. Yelekli takım elbiselerin içerisinde kendinizi daha mutlu hissedebilir ve hareketlerinizi kısıtlamayacak rahatlıkta kumaşları seçebilirsiniz.

 

Sivri Yaka Yelek ve Ekose Ceket Kombini

Birbiriyle zıt renklerde olan kombin parçalarını kullanarak harika sonuçları ortaya koyabilirsiniz. Taba rengi bir ekose ceketi mavinin tonlarında yelekli takım elbise haline dönüştürebilirsiniz. Sade bir pantolonla ve diğer aksesuarlarınızla harika görünmeyi başarabilirsiniz. Bu sayede davetlerde tüm gözlerin üzerinize çevrileceğini belirtebiliriz. Fiyatları, indirimleri ve kampanyaları ile tercih edebileceğiniz muhteşem yelekli takım elbiseler sayesinde keyifli bir şekilde zaman geçirebilirsiniz.

 

Kendinizi pozitif ve özgüvenli hissetmek istediğinizde, bu enerjiyi almanızı sağlayacak giyim kombinlerine imza atmak isteyebilirsiniz. Desensiz veya çizgili yelek ve takım elbise modellerini bir arada kullanabilir, böylece harika bir uyumu yakalamayı başarabilirsiniz. Üstelik her sezon indirimli fiyatlarla satın alabileceğiniz takım elbiseleri birden fazla kullanarak paralarınızı boşa harcamadığınızı göreceksiniz.

Balıkçılık Tarihi ve Amatör Balıkçılık

Balıkçılık milattan önceki dönemlerden bu yana insanların en büyük geçim kaynaklarından biri olmuştur. Balıkçılık anlam olarak deniz veya göllerde yaşamını sürdüren balıkların yemek amacı ile avlanma durumudur. Dünyamızda yer alan deniz veya göllerde yaşamını sürdüren balıkların farklı yakalama teknikleri kullanılarak avcılık yapıldığı balıkçılıkta bölgesel durumlara koşullara göre farklı teknikler uygulanmalar bulunmaktadır.

Balıkçılık tabii hayat döngüsü içerisinde hayatını devam ettiren deniz canlılarının avlanmasıyla mümkün oldukça bu canlıların suni tek şeklinde üretilmesiyle de yakından ilgilidir. Suni denizlerde ya da havuzlarda imal edilen balık ve başka deniz canlıları, son zamanlarda balıkçılık sektörünün en devasa kollarından biri durumuna gelmiştir. Arkeologlar gerçekleştirdikleri incelemelerde Milattan Önce 3 bin senesine dayanan kemikten yapılma olta iğneleri bulmuştur ki, bu kalıntılar insanların binlerce senedir balıkçılık yaptığını göstermektedir. Bu nedenden dolayı balıkçılığın nerdeyse insanlık tarihi kadar eskilere dayandığını söylemek doğru olacaktır.

Boyun Ağrısı Neye İşaret? | İlaç Web

Boyun ağrısının en yaygın nedenleri  arasında burkulma ve kasılma, sağlıksız duruş ya da belli bir pozisyonda çok uzun süre durma ve uzun süreli kemik ve omurga problemleri vardır.

Burkulmalar ya da boyundaki kaslarda kasılmalar belli bir fiziksel eylem sonrası ortaya çıkabilir. Genellikle,  burkulmaya ya da kasılmaya dayalı boyun ağrısı vücudun alışık olmadığı yeni bir spora başlandığında ya da belli bir fiziksel eylemde fazla zorlanmayla meydana gelmektedir.  Buna bağlı bir boyun ağrısı hissedildiğinde kişinin yapması gereken 3 temel şey vardır: 1. söz konusu fiziksel eylemi durdurmak. 2. dinlenmek. 3. ağrı yapan bölgeye buz koymak ve böylece ağrının derecesini azaltmak. Kasılmaya ve burkulmaya dayalı boyun ağrıları zaman içinde kendiliğinden geçmektedir. Eğer kısa süre zarfında boyun ağrısı geçmiyorsa, hekime danışmanız gerekir.

Halsizlik ve Uyuşmayla Beraber Boyun Ağrısı

Omurga problemlerinden dolayı sıkışan/ezilen bir sinire radikülopati denir. Boyunda, omuzlarda ve kollarda ortaya çıkan ağrılara boyun radikülopatisi teşhisi konabilir. Boyun dokularında ya da cildinde garip bir his meydana geldiğinde, boyun kasları güçsüz ve uyuşuk hissedildiğinde kesin olmamakla beraber boyun radikülopatisi meydana gelmiş olabilir. Bu noktada, kesin tanı ve tedavi için tıbbi yardım şarttır.

Boyun Ağrısı Ciddi Bir Rahatsızlığa İşaret Edebilir!

Eğer boyun ağrısı çok şiddetliyse, diğer belirtilerle meydana geliyorsa, herhangi bir iyileşme göstermeksizin günlerce sürüyorsa, acilen yardım almalısınız.

Ciddi kalp problemleri – kalp krizi dahil – boyun ağrısına neden olabilmektedir. Eğer boyun ağrısıyla beraber, göğüste bir ağrı ve sıkışma, nefes almada güçlük belirtilerini yaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidiniz.

Kaynak link

Pokemon Go Oynamak Sağlıklı Mı?

Pokemon özellikle 90’lı çocukların en fazla sevdiği ve unutamadığı çizgi filmlerinden biriydi. Yeni çıkan oyun versiyonunun bu kadar tutulmasındaki en önemli sebep  belki de  çizgi filmle ve karakteriyle çocuklukta kurulan duygusal bağdan kaynaklanıyor. Sadece Amerika’da bir hafta içinde 7.5 milyon kez indirilen bir oyundan bahsediyoruz. Peki, tüm dünyanın bu kadar aşır neşir olduğu bu oyun insan sağlığı için ne ifade ediyor?

Uzmanlar pokemon go’nun insan sağlığı için ortaya çıkardığı bir olumlu ve bir de olumsuz etkiden bahsediyorlar.

Birincisi: Pokemon Go insanların hareket etmeye teşvik ediyor.

Bugüne kadar yayınlanan tüm oyunlar insanların oturması ve hareketsiz kalmasına neden olurken, Pokemon Go  eşi benzeri olmayan bir şekilde insanları sokaklara çıkarıyor ve hareket etmesini sağlıyor. 2012’de yapılan bir çalışmaya göre, oturarak yapılan uzun süreli işler kalp damar rahatsızlığı ve diyabet hastalıklarının riskini artırıyor. İşte tam da bu nedenle, Pokemon Go oynamak hareket etmenizi gerektirdiği için sağlık açısından olumlu etkiler yapabilir. Ayrıca hareket etmek ve yürüyüş yapmak mental rahatsızlıklara da iyi gelebiliyor. Örneğin Ruh Sağlığı ve Fiziksel Aktivite dergisinde yayınlanan bir analize göre yürüyüş yapmanın depresyon belirtilerine etkileri oldukça önemli.

İkincisi: Pokemon Go insanların çevrelerine olan dikkatini azaltıyor.

Sanal pokemon yakalamak için yürüyüş yapan insanlar çevrelerine dikkat etmediği için küçük ya da büyük tehlikeler altında kalabiliyor. Örneğin, takılıp yere düşmek, önündeki  nehiri ya da çukuru görmemek gibi.

e

Pokemon yakalamak uğruna Metro’nun sarı çizgisini lütfen geçmeyin 🙂

Kaynak link

Esrar Kullanımı Şizofreniye Neden Oluyor

Cerebral Cortex dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre özellikle ergenlik çağında ve sonrasında esrar kullanımının şizofreniye neden olabileceği ortaya konuyor.  İstatistikler Amerika’da 8. sınıf öğrencilerinin yüzde 15’inin esrarı en az bir kere denediğini, ve yüzde 1’inden fazlasının ise her gün kullandığını belirtiyor.

Ülkemizde halk arasında  esrar olarak bilinen marihuana adlı uyuşturucunun kullanımı rahatlık hissi uyandırabilir, ancak aynı zamanda kullanım sonucu panik, kaygı, güvensizlik, korku hali gibi hisleri de ortaya çıkarabiliyor. Esrar kullanımı kısa vadede hafıza kaybı, algı bozukluğu, muhakeme yeteneğinde bozulmalara neden olmakla beraber, işte ve okulda performans eksikliğini de beraberinde getiriyor.

Ergenlik çağındaki gençlerde, esrar kullanımı bilişsel gelişime olumsuz ve uzun süreli bir etkiye neden olarak,  henüz gelişmekte olan beyin sistemlerine zarar veriyor.

Esrar Kullanımı Ruh Hastalıklarına Neden Oluyor

Yüksek dozlarda esrar kullanımı  halüsinasyon, delüzyon ve benlik algısının yitirilmesini de içeren akut psikoza neden olabiliyor.  Esrarın neden olduğu bu tarz rahatsızlıklar geçici olabilir, ancak uzun süreli etki yaparak ruh sağlığınızı esrar kullanımı sonucunda tamamen kaybedebilirsiniz. Uzmanlar özellikle şizofreni ile esrar kullanımı arasındaki bağa dikkat çekiyorlar.

Esrar kullanımı sonrası uyuşma hissi marihuanna’nın içinde bulunan bir kimyasal maddeden kaynaklanıyor: Delta-9-Tetrahydro-Cannabinol (THC).

Kanada merkezli Western Universitesi’nden bir grup araştırmacı  THC’nin ergenlik çağındaki gençlerin beyinlerine uzun süreli etkileri üzerine önemli bulgular elde etti. Bu bulgular şizofreni gibi nöropsikiyatrik hastalıklara özgü  kalıcı olan davranışsal, nöronal ve moleküler değişimlerin esrar kullanımı sonucu ortaya çıktığını gösteriyor. THC’ye maruz kalmış – esrar kullanımı sonucu – ergenlik çağındaki gençlerin sosyal dünyadan çekildiğini, içe kapandığını, aşırı kaygı ve bilişsel aksaklıklar yaşadığını ve anormal seviyede dopamin taşıdıkları belirtiliyor. Ortaya çıkan bu belirtiler ise şizofrenin ortak özellikleri.  Her ne kadar THC’ye maruz kalan yetişkin beyinlerde uzun süreli bu tarz olumsuz belirtilere ilişkin bir kanıt henüz olmasa da, hafızada ve sosyal kavrama konusunda eksiklikler yaşadıkları ortaya konuyor.

Kaynak link

Reflüye Hangi Yiyecekler İyi Gelir?

Bu yazımızda reflüye ne iyi gelir onu irdeleyeceğiz. Ama ilk önce reflü nedir neden ortaya çıkar onu belirtelim.

Reflünün en yaygın sebebi Hiatal herni olarak adlandırılan mide anomalisidir. Reflü midenizin üst kısmı ve özofagus kasının diyaframın üstüne hareket etmesi halinde ortaya çıkar. Normalde, diyafram mide asidini midemizde tutmaya yardımcı olur ancak, hiatal herni rahatsızlığınız varsa midenizdeki asit özofagus kasına çıkabilir bu da reflünün belirli başlı belirtilerini ortaya çıkarabilir.

Reflüye neden olan ve reflünüz varsa belirtileri arttıran faktörler şunlardır:

  • Büyük boy yiyecekler yemek ve yemekten sonra uzanmak.
  • Doygunluk hissinin üzerinde yemek yemek ve obezite.
  • Yatmaya yakın abur cubur tüketmek
  • Çikolata, domates, soğan yada baharatlı yiyecekler,
  • Çay, kahve, kola ve alkol tüketimi
  • Sigara içmek
  • Hamile olmak
  • aspirin ya da ibuprofen

Reflüye İyi Gelen Yiyecekler – Reflüye Karşı Nasıl Beslenmeli?

İlk olarak reflüye sebep olacak gıdaları tüketmemeye özen göstermeliyiz. Bazı gıdalar reflüye sebep olabiliyor, yukarıda da saydığımız üzere bunlar domates, çikolata, kafein içeren içecekler, alkollü içecekler vs.

Bitkisel protein almaya özen göstermesiniz. Colombia University’de yapılan bir çalışma bitkisel kaynaklı protein alımının özofagus kasının güçlenmesine neden olduğunu ortaya koyuyor.

Domates harici sebze tüketimi reflüye iyi gelebilir. Sossuz ve az yağlı salatalar tercih edebilirsiniz.

Lifli gıdalar tercih etmelisiniz.

Mandalina ve portakal reflünüze iyi gelmeyecektir ancak bunun dışında muz, armut, kavun reflü rahatsızlığı olanlara tavsiye edilir.

Reflüye İyi Gelen Yiyeceklerin Listesi

  • Meyveler;
  • Sebzeler;
    • Havuç, Lahana, Brokoli, Haşlanmış Patates, Fasulye
  • Kıyma -yağsız olmalı-, Beyaz peynir, esmer ve beyaz pirinç, balık, yulaf, haşlanmış tavuk göğsü.

Reflüye Kötü Gelen Yiyecekler ve İçecekler Listesi

  • Alkollü içecekler; bira, şarap, vodka, rakı
  • Bazı meyveler; portakal, limon, greyfurt
  • Kafein içeren içecekler; çay, kahve
  • Fazla yağlı besinler

Kaynaklar: http://www.webmd.com/heartburn-gerd/features/top-10-heartburn-foods?page=2 , http://umm.edu/health/medical/reports/articles/gastroesophageal-reflux-disease-and-heartburn,

 

 

Kaynak link

Kök Hücre Nakli ile MS Hastalığı Tedavisi

Dünyada 2.3 milyondan fazla kişi MS hastalığıyla yaşıyor. Şu anda, hastalık için tam anlamıyla bulunmuş bir tedaviden söz etmek mümkün değil. Ancak, araştırmacılar bir tedaviye yaklaştıklarına inanıyorlar;  bazı kanserler için kullanılan kök hücre tedavisi tekerlekli sandalyeye bağlı MS hastalarının yeniden yürüyebilmesini sağladı.

MS merkezi sinir sisteminin zayıflatıcı bir hastalığıdır. Bu hastalığın, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla beyin, omurilik ve göz sinirlerine hücum ettiği bir otoimmun hastalığı olduğu düşünülmektedir. Daha ayrıntılı bir şekilde belirtmek gerekirse, bağışıklık sistemi hem miyelin’e- sinir liflerini saran koruyucu kılıf- hem de sinir liflerine hücum eder. Oluşan hasar beyin ve omurilik arasındaki iletişimi güçsüzleştirir ve semptomlar doğurur.

MS

MS’in en yaygın semptomları arasında yüzde veya vücudun bir bölgesinde uyuşma ve karıncalanma, yürüme ve denge zorlukları, istem dışı kas kasılmaları, acı, zayıflık, yorgunluk, sersemlik, bilişsel bozulma/zayıflık. Bazı MS hastaları ayrıca konuşma problemleri, nöbet geçirme veya titreme ile karşı karşıya kalabilirler.

Nükseden-iyileşen MS (RRMS – Relapsing-Remitting MS) hastalığın en yaygın formudur. Yaklaşık olarak vakaların yüzde 85’ini oluşturur. RRMS’de hastalar ani alevlenen semptomlarla karşılaşılar, bunu kısmi iyileşme ya da tam iyileşme dönemleri takip eder.

Birincil ilerleyen MS ( PPMS – Primary Progressive MS) tüm vakaların  %10-15’ine karşılık gelir. Ani alevlenen semptomlar yerine, Birincil ilerleyen MS’de (PPMS) hastalar sabit bir şekilde kötüleşen semptomlara maruz kalırlar.

İkinci ilerleyen MS ( SPMS – Secondary Progressive MS) Nükseden-İyileşen MS’ten sonraki aşamada ortaya çıkar, yani semptomların ani alevlenmesi durur ve sabit bir şekilde kötüleşen semptomlar görülür.

Ulusal MS Toplumu’na ( National MS Society ) göre, MS hastalarının yaklaşık üçte ikisi baston ya da koltuk değnekleri yardımıyla olsa da yeniden yürüyebilme kabiliyeti kazanıyor, bazı şiddetli durumlarda ise hasta tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak zorunda kalabiliyor. Birleşik Krallık’tan Holly Drewry (25) de onlardan biri. Kendisine 21 yaşında Nükseden-İyileşen MS tanısı konulan Holly, kızı Isla’yı dünyaya getirdikten sonra durumu kötüleşti ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Holly Drewry BBC’ye verdiği röportajda “Bir kaç ay içinde, çok daha kötü oldum. Giyinemez, kendimi yıkayamaz oldum, kızımı taşıyabilecek gücüm dahi yok.” dedi.

Şuanda, Holly  ile aynı kaderi paylaşanlar için durum gayet sevimsiz. MS için şimdilik bir tedavi bulunmuyor, sadece hastalığın sürecini hafifletmeye ya da semptomlarla baş etmeye yardımcı tedavilerden söz etmek mümkün.

Ancak, ön deneme sonuçlarına göre, MS için tedavi ufukta görünüyor olabilir. Söz konusu tedavi şimdiden kimi MS hastalarını yeniden yürümesini sağladı. -Bu hastalara Holly’de dahil-

MS için Kanser Tedavisinden Yararlanılıyor

Denenmekte olan bu çığır açan tedavi Otolog Hematopoetik Kök Hücre Nakli (İng. kısaltması: AHSCT ) olarak tabir ediliyor. Bu prosedür şuanda lösemi, mültipl miyelom gibi kemik ve kan kanserlerini tedavi tedavilerinde kullanılıyor.

AHSCT ile bağışıklık sisteminin  miyelin ve hücre liflerine hücum etmesinin engellenerek yeniden yüklenmesi hedefleniyor.

İlk olarak, Hematopoetik Kök Hücreleri kemik iliğinden ya da kandan toplanıyor; ve ihtiyaç duyulana kadar donduruluyor. Hematopoetik Kök Hücreleri kemik iliğinde yapılan yetişkin kök hücreleridir. Bunlar kendilerini yenileme kabiliyetine sahiptir ve kanda bulunan farklı hücreler yaparlar.

Sonraki aşamada, beyine ve omuriliğe hücum eden zararlı bütün bağışıklık hücrelerini yok etmek ve temizlemek için hasta yüksek dozda kemoterapiye giriyor.

Hastanın donmuş Hematopoetik Kök Hücreleri eritiliyor ve tekrar hastanın kanına akıtılıyor, burada bu hücreler yeni kırmızı ve beyaz kan hücreleri iki hafta içerisinde yapmaya başlıyorlar. Kana akıtılan Hematopoetik Kök Hücreleri merkezi sinir sitemine zarar verebilecek anormallikler geliştirmediği için, bu hücreleri hastanın kanına tekrardan sokmak bağışıklık sisteminin tekrardan başlatılmasına neden oluyor.

“Bağışıklık sistemi resetleniyor, ve sebep olduğu MS’ten önce bir zamana geri dönmek üzere, yeniden başlatılıyor.” diyor Prof. John Snowden. Kendisi, şuana kadar 20 klinik deneme MS hastasının bu tedaviden yararlandığı Royal Hallamshire Hastanesi’nde uzman hematolog.

Kök naklinden sonra, hastalar 3-4 hafta kadar gözetim altında tutuluyor. Bu zaman zarfında ayrıca iyileşmelerine yardımcı olmak için hastalar antibiyotik alıyorlar ve hastalara kan nakli yapılıyor. 1 ay içinde ise bağışıklık sisteminin yenilenmesi gerekiyor.

Ocak 2015’te, JAMA, MS hastalarının OHKHN tedavisinin ön sonuçlarını yayınladı. – İngilizce sonuçları görüntülemek için: Tıklayın. –

2003-2014 yılları arasında, Birleşik Krallık’tan ve ABD’den araştırmacılar 123 RRMS hastası -RRMS: Nükseden-iyileşen MS- üzerinde ve 28 SPMS hastası – SPMS: İkincil ilerleyen MS- üzerinde tedaviyi uyguladılar. Bütün hastalar 2014’ün haziran ayına kadar takip edildi.

Tedavi uygulanan RRMS hastalarının yüzde 64’ünde engellilik halinde azalma görüldü. 4 yıl boyunca takip edilen hastaların yüzde 80’inde tedavi sonrası bir nüksetmeye rastlanılmadı, ve yüzde 87’inde engellilik halinde kötüleşme olmadığı raporlandı. 

Ayrıca, RRMS’li hastalarda yeni beyin lezyon sayısında bir azalma oluştu. Hastalar buna ek olarak yaşam kalitelerinde gelişme olduğunu bildirdi.

Ancak bulgular SPMS hastaları için ve en az 10 yıl boyunca RRMS hastası olanlar için tedavinin etkisiz olduğunu gösterdi.

Yine de,  OHKHN tedavisi RRMS hastaları için umut vadetmektedir. Tedavi şuanda  MIST olarak adlandırılan, geniş çaplı rastgeleştirilen kontrol denemesinde değerlendiriliyor.

“Mucize” Sonuçlar

MIST denemesi RRMS hastaları arasında AHSCT (OHKHN) tedavisinin uzun dönemli etkilerini gözlemliyor. Şuana dek, 20 RMMS hastası Royal Hallamshire Hastanesi’nde tedavi edildi. Çalışmanın bütün sonuçlarının 2018’e kadar tamamıyla ortaya çıkması beklenmiyor. Ancak bulgular şuana kadar gayet ümit verici.

Bu çığır açan tedavi İngiliz Belgesel Programı BBC Panaroma’da konu edildi. Bu belgeselde hastalar MIST denemesinin hayatlarını nasıl değiştirdiğini ortaya koyuyor.

Holly Drewery bu hastalardan birisiydi. Kendisi, tedaviye başlamasından sonra ne denli harika sonuçlar görmeye başladığını anlatıyor. Tedavi öncesi, hastaneye tekerlekli sandalye ile girmek zorundayken, tedavi sonrası tamamıyla yürüyebiliyordu.

Drewery durumu BBC’ye şu şekilde anlatıyor:

“Evime girdim, Isla’ya sarıldım, ağladım ve ağladım. Bir mucizeydi.”

2 yıl boyunca, Drewery hastalığa ilişkin herhangi bir nüksetme yaşamadı, ve taramalarda MS’e dair herhangi bir işaret göstermedi. Doktorlar Drewery’nin MS hastalığını uykuda olarak tarif ediyorlar. Ancak, bu tedavinin tek ve son olduğuna dair kuvvetli umutlar da taşıyorlar.

Hayat Değiştiren Sonuçlar, Ancak AHSCT Riskler Taşıyor

Kök Hücre Nakli MS tedavisi için hala deneysel aşamada olmasına rağmen, tıp dünyasında sonuçlar büyük bir heyecan yarattı.

Dr. Emma Gray, devam eden araştırmaların kök hücre tedavisinin umut vadettiğini, hayat değiştiren bir etki yarattığının açık olduğunu belirtiyor. Ancak bu tedavinin agresif bir tedavi olduğunu ve ciddi riskler taşıdığını da ekliyor.

Yoğun kemoterapi içerdiğinden dolayı, kısa vadeli risklerin kök hücre tedavisinde diğerlerine nazaran daha büyük riskler taşıdığı belirtiliyor.

Bu tedavinin yan etkileri saç dökülmesi, iç bulantısı ve çok nadir durumlarda gözlenebilen kanser ile ilişkili Kök hücre tedavisi sonucu ölüm. Ancak şu ana kadar tedavi yüzünden bir ölüm ile karşılaşılmadı.

Kaynak:  “Could stem cell transplantation yield a cure for MS?”, 30 Ocak 2016, Medical News Today, H. Whiteman. link: http://www.medicalnewstoday.com/articles/305630.php

Kaynak link

TEKNOLOJİ DÜNYASI